Suzan Gülşen'in, Gülçin Babaoğlu'na Mekptubu

Sevgili Gülçin Babaoğlu Hocam,

Bu yazımı bir iç döküş kabul edin.. Burada paylaşıyorum çünkü sizin çevrenizde sizin verdiğiniz eğitimler için kapınızı çalan ÖZEL ÇOCUKLARIN ailelerinin benden duyacaklarına ihtiyaçları var..
Bu bir kibir değil asla beni tanıyorsunuz..

Yıllar önce %80 şerde engeli olan kimsesiz bir kuzucuk la karşılaştığımda elbette ki bu günleri hayal bile edemezdim.. Ama onun kara gözlerinde hüznün, yalnızlığın, terkedilmişliğin öylece çöreklendiği minicik gözlerinde çok çok derin bir yerde bir çırpınış gördüm.. Ve ben o çırpınışın kanatlarına tutunup bugünlere gelebildim.. BU GÜNLER ne mi:Girdiğimiz son sağlık kurulunda doktorları O'nun bir engeli olduğuna inanmadı... Konuşamayan, kendini ifade edemeyen, hayata bir anlam veremeyen bir miniğin ki en büyük tanığı sizlerdiniz Bugün bir engeli yok dediler bana.. Bunun ne demek olduğunu bu yollardan geçenler bilir sadece..

Ben karnımda bir bebek.. Elimde Kara kuzum sizlerin kapısını çok çaldım.. Kurumunuz da bana bilmediğim tanımadığım sorunların kapıları açıldı.. Siz beni her gördüğünüz de şefkatle bir anne gibi yanağımı sevdiniz.. Bazen bir kahkahayla sarıldınız..Ben o anlarda hep devam et Suzan Dedim.. Bana inanan gözlerle bakan herkes yolumu biraz daha açtı.. Kolay değildi.. Çok tökezlediğimiz, yorulduğumuz, onlarca kez deneyip bazen yıllarca çalıştığımız harfler bile oldu.. İnancımı değilse de gücümü kaybettiğim çok zaman.. Ama ben o simsiyah gözlerdeki hüznün yerini alan mutluluğu neşeyi özgüveni gördükçe yorgun adımlarla da olsa sımsıkı daha sıkı tutarak ellerinden Kızımın bugünlere geldik..Bu yıl ortaokul un ilk haftalarında uyum sorunu, kargaşa, farklı sınıflar dersler derken içimdeki korku ve telaşı fark etmiş olacak ki kuzum geldi ve bana birden bire sarılıp:Korkuyorsun biliyorum ama merak etme bir kaç haftaya (ki hafta kavramını öğrenmesi ayrı bir gözyaşı sebebidir benim için) alışırım.. Daha önce nasıl olduysa yine olur söz veriyorum demişti... Beni teselli edecek duruma geldi yanı Kızımız.. Ve sözünü tuttu.. Bin şükür çok şükür...
İnanmak lazım.. Her kapı mutlaka açılır.. Doğru anahtarı bulmak lazım.. Hissiyatımın, mutluluğumun, gözyaşlarımın tarifi yok.. Aylarca bize önerdiğiniz havuzun kenarında öylece bekledik sonra denedik sonra başardık..

Siz vazgeçmemeyi öğrettiniz.. Herkesin anormal gördüğüne öyle doğal öyle duygulu yaklaşarak aslında korkularımı yenmemi sağladınız..
Bugün bunları yazıyorum. Anlatabiliyormuyum bilmiyorum..
Bıçağı nasıl tutması gerektiğini aylarca öğrenemeyen bir çocuğa domates salatalık doğratıp O 'nu normalleştirdiğiniz için ke ndinizle gurur duyun..
Ben size bayılıyorum.. Ve sizi çokk seviyorum..
Şimdi içimde bin kahkaha.. Bin hıçkırık... Yüreğinizden öpüyorum...
Hep umut olun emi...
Ve siz Özel anneler vazgeçmeyin

Suzan Gülşen